Uzmanlar, özellikle merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından çocukları zihnen ve bedenen imanda tutmanın önemine değiniyor.
Buna göre depremzedelerle bağlantı kurarken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.
“Kriz yöntemi becerileri kullanılmalı”
“Deprem mağdurları ve hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınları ile iletişim kurarken kriz yöntemi becerisini kullanmak gerekiyor”diyen uzman hekim Gülin Güneri, söylenmesi ve söylenmemesi gereken teselli sözlerini sıraladı.
Güneri şunları söyledi:
“Hayatta kalanlara tepkilerinin doğal olduğu konusunda güvence verin”
Hayatta kalanlar çok ağır şeyler yaşadıkları için sınır sistemleri uyarıldı. Bu nedenle irkilmelerine neden olabilecek davranışlardan kaçının. Aniden arkadan yaklaşmayın ve yüksek sesle konuşmayın. Kurbana görebileceği bir mesafeden yavaş adımlarla yaklaşın ve önünüzdeki kişiye istemeden fiziksel temas kurmayın. Bu yaklaşım, hayatta kalanlara bir güven ve kontrol duygusu aşılamanıza ve sakin bir ortam yaratmanıza olanak sağlayacaktır. Hayatta kalanlara tepkilerinin doğal olduğu konusunda güvence verin. Hayatta kalanların, onlar hakkında iyi hisseden başkaları olduğunu bilmelerini sağlayın. Aileyi, çocukları, ebeveynleri ve diğer akrabaları mümkün olduğunca merkeze getirin. Hayatta kalanların yakın arkadaşları ve sevdikleriyle bağlantı kurmasına yardımcı olun.
“Daha kötüsü var” ve “teşekkür ederim” demeyin…
Güneri, “Mağdurlarla iletişim kurarken sakin, basit ve net konuşun”dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Konuşurken kendinizi tanıttığınızdan emin olun. Karşınızdaki kişinin adını öğrenin; Ona ilk adıyla ve “sen” diye hitap et. Konuşurken karşınızdaki kişiye umursadığınızı hissettirin. İnsanları, özellikle kişisel ayrıntılara girmek için, hikayelerini anlatmaya zorlamayın. Kişinin sözlerini kesmeyin. Cümleleri tamamlamayın. “Her şey çok güzel olacak” ya da “En azından hayattasın” gibi basit sözlerle kişiyi teselli etmeye çalışmayın. “Rahatla”, “Daha kötüye gidiyor”, “Şükret” gibi yorumlar yapmayın. “Bir şeye ihtiyacın var mı?” sorabilirsin. Ama “Bunu getireyim iyi olur” gibi tekliflerde bulunmayın, ısrar etmeyin.
“Çok fazla jest yapmadan dinlediğinizi gösterin”
Bu süreçte sessizliğin en yeterli pekiştireç olduğunu söyleyen Güneri, şunları kaydetti:
Hayatta kalanlar ve aileleri hikayelerini ve duygularını aktarmak istiyorlarsa dikkat edin. Sadece dinle ve sadece dinle. Dinlerken saygılı ve sıcak bir tavır sergileyin. Çok fazla mimik yapmadan, başınızı sallayarak veya yumuşak bir ifade kullanarak karşınızdaki kişiye dinlediğinizi gösterin. Dinlerken empatiyle, yargılamadan, eleştirmeden dinleyin. Kişi konuşmak istemese bile sessizce orada olun. Sessizlik bu durumda en uygun destektir.
