Yeni Zelanda hükümetinin internet sitesine göre, Başbakan Christopher Luxon yaptığı açıklamada şunları söyledi: ” Husilerin ticari ve askeri gemilere yönelik saldırıları yasa dışıdır, kabul edilemez ve bölgeyi istikrarsızlaştırmaktadır“R” ifadesini kullandı.
Bölgede güvenliği sağlamak amacıyla Kızıldeniz’e ‘savunma gücü’ gönderme kararı aldıklarını belirten Luxon, bu kararı bölgede kurulan koalisyon kapsamında aldıklarını kaydetti.
Kızıldeniz’deki durum
İran’ın desteklediği Yemen’deki Husiler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki olarak 31 Ekim 2023’te Yemen açıklarında ticari gemileri ele geçirmeye, bir kısmına da insansız hava aracı ve füzelerle saldırmaya başladı.
ABD güçleri bu dönemde Yemen’den atılan füzeleri ve kamikaze insansız hava araçlarını birçok kez düşürdüklerini duyurdu.
Husilerin eylemlerinin ardından birçok denizcilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023’te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adlı çok uluslu bir “deniz görev gücü” oluşturulduğunu duyurdu.
31 Aralık 2023’te Kızıldeniz’de İsrail’e bağlı bir gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
10 Ocak’ta Husiler, İsrail’e destek verdiği gerekçesiyle Kızıldeniz’de bir ABD gemisinin füzeler ve kamikaze insansız hava araçlarıyla hedef alındığını açıklamıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak’ta ABD ve Japonya’nın sunduğu, Husilerin Kızıldeniz’deki saldırısının derhal durdurulmasını talep eden kararı kabul etti.
Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan ve Avrupa ile Asya arasında en kısa yolu sunan Süveyş Kanalı üzerinden küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si gerçekleştiriliyor.
