MELTEM KARAKAŞ
Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, Eris varyantına ilişkin vakaların arttığını belirterek, özellikle kapalı alanlarda maske kullanılması, mesafe ve hijyen kurallarına uyulması gerektiğini belirtti. Güçlüer, “Şu anda servislerin yoğun bakım yatak kapasitelerini zorlayacak düzeyde hastanelere başvurmak mümkün değil ancak çevremizde semptom gösteren insan sayısında giderek bir artış görüyoruz. O yüzden ben de” diye konuştu. Maske, mesafe, aşı ve hijyenin de önemli olduğunu ifade etmek isterim.”
Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, havaların soğumasıyla birlikte Kovid 19’un alt varyantı olan Eris’in semptomlarının ortaya çıkmaya başladığını belirtti. Özellikle riskli grupların dikkatli olması gerektiğini belirten Güçlüer, maske, mesafe ve hijyen konusunda uyarıda bulundu. Güçlüer, Eris varyantının tespiti için tarama testlerinin yapılması ve en önemli koruma sistemi olan aşının tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini kaydetti.
“BU BİZİ RAHAT ETMİYOR”
Hamit Güçlüer konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Covid-19 virüsünün pandemiye dönüşmesinin üzerinden yaklaşık 4 yıllık bir süre geçti. Dünya Sağlık Örgütü en son 16 Ağustos’ta yaklaşık 70 milyon doğrulanmış vaka ve 7 milyona yakın ölüm olduğunu açıklamıştı. Pandemi burada bitmedi, salgının hastaneye yansıyan yükü ise hem ülkemizde hem de dünyada azalmış olsa da virüs gelişmeye devam ediyor.Eris’in şöyle bir özelliği var; yaygınlığı ve kolay bulaşmasının yanı sıra pek de öyle görünmüyor. Daha önce gördüğümüz Kovid-19 vakalarında olduğu gibi hem ölüm hem de hastaneye yatış oranlarında karmaşık olaylar olması bizi rahatlatmamalı. Bulaşıcılığının yüksek olması, özellikle yüksek risk grupları için önemli. Hatta tüm dünyada azalan taramalara karşı. Dünyada yazın zirvesi dediğimiz, Kovid-19 nedeniyle yaz gribi denilen bir durum özellikle yaz döneminde ortaya çıktı.Burun akıntısı,öksürük,halsizlik,halsizlik ve ishalin olduğu bir dönemden geçtik.Ama özellikle yazdan itibaren özellikle yaz döneminde Sonbaharda Eris’te ortaya çıkması beklenen Kovid-19 vaka sayısında hem dünyada hem de ülkemizde artış yaşandı. Özellikle risk grubu dediğimiz 65 yaş üstü, hamileler, kronik hastalığı olanlar, kanser hastaları gibi yüksek riskli gruplarda hastaneye yatış ve ölüm oranlarında artış yaşandı.
“GÜÇLENDİRME DOZLARININ DA YAPILMASI GEREKLİ”
Kendinizi Kovid-19’dan korumanın en önemli yolu aşıdır. Aşılama sırasında virüs o kadar değişti ki, ilk aşılandığımız aşılarla bağışıklığın koruyuculuğu düşük olacak. Bu nedenle mevcut Eris varyantı veya alt varyantlarına uygun yeni aşılarla aşılama yapılması gerekmektedir. Aksi halde aşılama oranı düşecektir. Bağışıklığın tam olabilmesi için rapel dozların da verilmesi gerekir. Türkiye’de son 56 günde vaka ve ölüm sayısı Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirilmedi. Bu, ortamda Kovid-19 ya da Eris olmadığı anlamına gelmiyor çünkü test yapmazsanız ve hastalığı tanımlamazsanız hastalık gözle görülmez. Sağlık Bakanlığının öncelikle aşıları, teşhis testlerini ve tedavi ilaçlarını yüksek risk gruplarına yönelik hale getirmesi gerekiyor. Sağlık hizmeti kullanımı ve ölüm bilgilerinin şeffaf bir şekilde açıklanması gerekmektedir ki, bilginin paylaşılmamasının yarattığı belirsizlik salgın yönetiminde sorun yaratacaktır.
“MASKE, MESAFE VE HİJYENE DİKKAT EDİLMELİ”
Pandemi döneminde maske, mesafe ve hijyen dediğimiz maske takmanın, virüsün yayılmasını önlemek açısından hem hastalar hem de hasta olmayanlar açısından çok önemli ve koruyucu bir özellik olduğunu biliyoruz. Kapalı alanlarda çok sayıda insan olduğu için maske takılması gerekiyor ve bu da bulaşmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca aşı çok önemli. Şu anda Kovid-19 hala mevsimsel özellikler göstermiyor. Endemik dediğimiz her dönemde görülen bir yapıya sahiptir. Gribin iki katı hastaneye yatış ve ölüm oranlarına neden oluyor. Şu anda servislerin yoğun bakım yatak kapasitelerini zorlayacak düzeyde hastanelere başvurmak mümkün değil ancak çevremizde semptom gösteren bireylerin sayısında giderek artış olduğunu görüyoruz. Bu nedenle maske aralığının, aşının ve hijyenin de önemli olduğunu ifade etmek istiyorum.”
