Türkiye küresel ısınmanın etkilerini gerçek anlamda yaşamaya başladı.
Son yıllarda yağışların azalması nedeniyle barajlardaki su kaybı artarak devam etmektedir.
AK Parti Küme Başkan Yardımcısı Bülent Turan, kuraklık konusunu değerlendirdi.
Bülent Turan, geçtiğimiz hafta Çanakkale Ziraat Odası başkanlığına seçilen Ufuk Ünver’i ziyaret etti.
Çanakkale’nin bir sanayi, tarih, kültür ve turizm şehri olduğunu hatırlatan Bülent Turan, şehrin aynı zamanda değerli bir tarım şehri olduğunu söyledi.
“Çanakkale net bir tarım kentidir”
Turan, bölgede 115’ten fazla ürünün üretildiğini ve bunlardan 45’inin Türkiye’nin üretim çıktısında ilk sırada yer aldığını söyledi.
Yatırımlar ve daha profesyonel uygulamalarla tarımı daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Çanakkale temiz bir tarım şehridir. Tüm çalışmalarımızda, tüm yatırımlarımızda, tüm kurumlarımızın bu tarım kentinin karakterini koruyarak adımlar atması gerekiyor. Köprümüz birçok alan için çok değerli bir yatırım oldu. Ancak biliyoruz ki köprümüz tarımın büyümesine, tarım işlerinin ihracatına katkı sağlıyorsa daha da değerlidir. Genç çiftçiler için vakıflar, TKDK takviyeleri, tarımsal yatırımlar değerlidir. Tarım hem ilimizde hem de Türkiye’de gelişen ve büyüyen bir iş alanıdır. Son dönemde tarımda 16.5 milyar dolarlık ihracatımıza ek olarak 11.5 milyar dolarlık ithalatımız oldu. Bu rakamlara bakıldığında Türkiye tarım ürünleri ihraç edebilen bir ülkedir.
“En büyük risk kuraklık endişesi”
Bülent Turan, Çanakkale’nin son dönemde coğrafi tescilli eserleriyle öne çıktığına dikkat çekti.
Coğrafi işaret çalışmaları ile birlikte pazarlama, markalaşma ve fuar çalışmalarının değerli alanlar olduğunu belirten Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Tarımın olmazsa olmazı su ama kuraklıkla ilgili tüm dünyada ve ülkemizde önemli uyarılar var. Bu nedenle kuraklıkla ilgili önlemlerin artırılması, tüm depoların, boru hatlarının, sulama tekniklerinin gözden geçirilmesi, atıkların gündemde tutulması ve önlenmesi gerekmektedir. Kuraklığa karşı hem bireysel hem de kurumsal olarak ve ülke genelinde adımlar atmak zorundayız. Tüm dünyada olduğu gibi tarımda da en büyük riskin kuraklık endişesi olduğunu biliyoruz. Bu nedenle hatasız yatırım yapmayı, doğru eserler üretmeyi, tarım sektörünün alt yapısında bazı önlemler almayı önümüze koymalıyız. Kaliteli yem ve kaliteli bitkiler en büyük argümanımız olmalıdır. Büyük depremler yaşadık. Yaraların acilen sarılması adına beyin sarsıntısı birinci gündemimiz olmaya devam edecektir.
